GEBELİK TAKİBİ

Gebeliğin belirlenmesinden doğuma kadar geçen 40 haftalık süreçte anne adayının düzenli ve periyodik kontrollerinin yapılmasıdır. Her gebe kadının gebelik süresince alanında uzman bir doktor tarafından izlenmesi gereklidir. Annenin gebelikte sağlıklı olması, sağlıklı bebek doğurması doğum öncesi bakımla sağlanır. Bu kontroller olabilecek sağlık sorunlarının erkenden teşhis edilmesi için çok önemlidir. Kan ve idrar testleri ile gebelik tanısı konulduktan yaklaşık 2 hafta sonra gebelik kesesi ultrason ile görülebilir. Bu dönemde gebelik kesesinin rahim içinde olup olmadığına bakılarak dış gebelik durumu kontrol edilir. Yaklaşık 1-2 hafta sonra vajinal ultrasonla bebeğin kalp atışları tespit edilebilir. Daha sonra annenin genel durumunu tespit etmek için kan ve idrar testleri yapılır. Şeker hastalığı, tiroid rahatsızlığı ve kan uyuşmazlığı için risk olup olmadığı tespit edilir.

Gebelik takiplerinin sıklığı nasıl olmalıdır?

Gebelik tekilse ilk 3 ay, 2-3 haftada bir takip uygundur. Daha sonra aylık takibe devam edilir. Çoğul gebelik, annede mevcut hastalık ve tekrarlayan düşük durumlarında ise sık aralarla takibe devam edilir. Burada takip süresinde belirleyici olan gebenin riskleri ve sağlık durumudur. Annedeki risk faktörleri, annenin ileri yaşta ya da küçük olması, çok şişman ya da aşırı zayıf olması, hipertansiyon, şeker hastalığı, kansızlık ve rahim anormallikleri varsa takipler daha farklı ve sık şekilde gerçekleştirilir.

Gebelikte Haftalık Kontroller

– 10-14. haftalarda ultrasonla bebeğin ense kalınlığına bakılır. İkili tarama testi yapılır. Böylece Down Sendromu gibi hastalıkların erken teşhisi yapılabilir.


– 16-18. haftalarda gebeden üçlü tarama testi istenir. Bebek ultrasonla değerlendirilir. Üçlü tarama testi yüksek çıkarsa tanıyı kesinleştirmek için amniyosentez yapılır. Amniyosentez bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan iğne ile örnek almaktır. Deneyimli bir elde amniyosentezin riski düşüktür.


– 20-24. haftalarda bebeğin organ gelişimi büyük ölçüde tamamlanmış olduğundan detaylı ultrasonografi istenir. Radyolog tarafından yapılan bu ultrasonda bebekteki tüm anormalliklerine dikkat edilir.


– 24-28. haftalarda gebeliğe bağlı şeker hastalığını tespit etmek için şeker yükleme testi yapılır. Gebelik şeker hastalığı “gestasyonel diabet” olarak adlandırılır. Bebek için risk oluşturur. Şeker yükleme testi bozuk çıkan gebelere uygun diyet verilir.
Kan uyuşmazlığı olan gebelere 28. haftada kan uyuşmazlığı iğnesi vurulur.


– 28-36. haftalar arasında bebeğin ultrasonla takibine devam edilir. Annede idrar yolu enfeksiyonuna bakılır. Annenin kilosu ve tansiyonu takip edilir.


– 36. haftadan sonra kadın doğum uzmanı doğum şeklini belirler. Normal doğuma engel bir durum varsa sezeryan planlanır. NST testi bebeğin durumunu değerlendirmek için yapılır. 36. haftadan itibaren haftada bir yapılan NST testleri 40. haftadan sonra 2-3 günde bir yapılır. Son haftalarda bebeğin suyu (amnios mayi) miktarı ultrasonla ölçülür.


– 40. haftadan sonra gebe 2-3 günde bir görülür. Şayet doğum başlamazsa gebe hastaneye yatırılır ve doğumu başlatacak ilaçlar verilir.
 
Gebelikte Şeker Taraması Nasıl Yapılır?

Anne adaylarının diyabet gelişme riskinin en yüksek olduğu 24-28. gebelik haftalarında, şeker hastalığı tarama testi yaptırmaları gerekir. Postprandial glikoz (PPG) suda çözünmüş 50 gram saf glikoz içilmesinden 1 saat sonra tokluk kan şekeri ölçülür. PPG testi sonucu yüksek çıkan anne adaylarına 100 gram ile oral glikoz tolerans testi (şeker yükleme testi) uygulanır.

Şeker yükleme testinde gebe 12 saatlik açlıktan sonra suda çözünmüş 100 gram glukozu içer. Ardından 1., 2. ve 3. saatteki kan şekeri ölçülür. Bu dört ölçümden iki ya da daha fazlasının yüksek çıkması gestasyonel diyabet (gebeliğe bağlı şeker hastalığı) tanısı koydurur. Gestasyonel diyabet gelişme riski yüksek olan anne adayları için direkt olarak şeker yükleme testi (OGTT) yapılır. Test sonuçları normal çıksa bile 32-34. gebelik haftalarında OGTT tekrarlanır.

Üçlü Tarama Testi Nedir?

Üçlü tarama testi gebelikte genellikle 16-20 haftalar arasında yapılır. Bu haftalardan önce veya sonra yapılamaz.
Anneye önce ultrason muayenesi yapılır. Aynı gün içinde anne kan verir. Kanda B-HCG, u-E2 (serbest estriol), alfa-fetoprotein (AFP) değerlerine bakılır.
Laboratuvar sonuçları ve ultrasonda ölçülen değerler ile annenin profili (yaşı, son adet tarihi, kilosu, sigara hikayesi vb.) bilgisayar programına girilir.
Bilgisayar programında trizomi 21 (Down sendromu), trizomi 18 (Edwards sendromu) ve nöral tüp defekti için üç ayrı risk sonucu hesaplanır.

Dörtlü Tarama Testi Nedir?

Dörtlü test (Quadruple test) üçlü test ile aynı amaçla yapılan, fakat başarısı daha yüksek olan bir testtir. Dörtlü testte Down sendromlu fetüsü tespit etme oranı %80’dir. Üçlü testte anneden alınan kanda B-hCG ve serbest estriol (uE3), AFP düzeylerine bakılırken dörtlü testte bunlara inhibin-A ölçümü de eklenir. İlk trimesterde ikili test, kombine test ve NT ölçümlerini yaptırmayan anne adayları için önerilebilecek en iyi test dörtlü testtir. Dörtlü test pozitifliği bebekte kesin olarak kromozomal anomali varlığını göstermez; sadece riskinin normalden yüksek olduğunu gösterir. Bu nedenle, kesin tanı için amniosentez yapılması gerekir. 35 yaş üzerindeki gebelerde risk fazla olduğu için “genellikle” dörtlü test yapılmadan doğrudan amniyosentez yapılır.

4 Boyutlu Ultrason

Ultrason cihazlarının çalışma şekli ise, insan kulağıyla duyulamayan yüksek frekanslı ses, bir prob aracılığıyla dokuya yollanır. Daha sonra farklı yoğunluklardaki dokularda titreşen ses dalgaları bir monitörde (ekran) görüntülenir. İlerleyen teknoloji sayesinde artık ekrana yansıyan bu görüntüler daha net kalitede ve 4 boyutlu olarak görülmektedir. 4 boyutlu ultrason cihazı diğer boyutlara nazaran ekrana görüntüyü daha net getirerek, dokulardaki detayların ayrıştılması bile yapılabilir.
4 boyutlu ultrason ile bebeğin gerçeğe yakın görüntüsü görülebilir. Bu yöntem ile bebeğin sağlıklı olup olmadığı, cinsiyeti ve kime benzediği bile rahatlıkla fark edilebilir. Klasik 2 boyutlu ultrason düz bir açıyla ayrıntısız görüntü verirken, 4 boyutlu ultrasonda her ayrıntı vardır.

4 Boyutlu Ultrason Ne Zaman Yapılır?

Gebeliklerin normal izlenimleri hamileliğin ilk haftalarında ultrasonlar yardımıyla başlar. 4 boyutlu ultrason izlenimi ise ortalama 18-23 haftaları arasındadır.

4 Boyutlu Ultrasonun Avantajları Nelerdir?

– 4 boyutlu ultrasonun en büyük avantajı, bebeğin, yarık dudak, yarık damak, eksik parmaklar, omurilikten kaynaklanan rahatsızlıklar gibi fiziksel sorunların erken tanısıdır. Çünkü 2 boyutlu ultrasonda el ve ayaklardaki rahatsızlıklar net olarak görülemeyebilmektedir.


– Ense kalınlığının, 4 boyutlu ultrasonla ölçülerek bebekte, down sendromu olup olmadığı rahatlıkla görülebilmektedir.
– Bebeklerin, bir film gibi canlı görüntüleri sayesinde, gelişimleri çok daha detaylı incelenmektedir.


– Bebeklerin cinsiyetleri ve renkli görüntüleri net bir şekilde elde edilir.


– Ebeveynler bebeğin kime ve neye benzediğini çok merak ettikleri için 4 boyutlu ultrason sayesinde bebeğin ağzını, burnunu, yüzü ve çenesini, el ve ayaklarını net bir şekilde görebilmektedirler.


– Bebeğin gelişim analinizi rahat bir şekilde izlenir.
– Anne rahmindeki yapısal ve fiziksel problemler kolaylıkla teşhis edilir.
– Plasenta üzerinde oluşabilecek anomalilerin (kusur, sakatlık, anormallik) görülebilmesi.


– Herhangi bir zamanda annenin, anormal kanamalarının olması sorun olabilmektedir. Bu sorunun kaynağı, 4 boyutlu ultrason ile rahatlıkla belirlenebilmektedir.
– Annede oluşabilecek miyom, polip, kist ve urların fark edilebilmesi kolaylığı sağlamaktadır.


– Diğer ultrason görüntülerine göre bebeğin cinsiyetin daha erken teşhis edilir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İçerik Güncelleme Tarihi : 07.04.2023