NORMAL DOĞUM

Doğum, kadın bedenindeki doğal bir süreç olmakla birlikte, her kadının doğumu benzersiz ve özel bir olaydır. Doğum gerçekleşinceye kadar doğumunuzun ne kadar süreceğini ve nasıl geçeceğini tam olarak bilemeseniz de normal doğumun süreçlerini bilerek kendinizi daha hazır hissedebilirsiniz.

Normal doğum nasıl olur?

Normal doğumun 3 evresi vardır. İlk düzenli kasılmaların başlamasından, tam dilatasyona kadar geçen süre; birinci evre, tam dilatasyondan, bebeğin doğmasına kadar
geçen süre 2. evre ve plasentanın ayrılması ile sonlanan süre 3. evre olarak adlandırılır.

Doğum sürecinin anneden anneye farklılık gösterebileceğini belirtmiştik. Bu süreçteki zamanlama da kişiselleşebiliyor. Normal doğumun başladığını karında ve rahim bölgesinde başlayan hafif kasılmalar ve ağrılar ile anlayabilirsiniz. Rahim ağzındaki düzenli kasılmalar normal doğumdaki birinci evrenin başladığını gösterir. Kasılmalarla beraber vajinal kısımdan akıntılar ve mukus tarzı sıvılar gelebilir.

Tüm bu süreç, normal doğumun büyük bir çoğunluğunu oluşturduğu için en önemli kısımları arasında gösterilebilir. Oldukça önemli olan bu evrede kısa yürüyüşler yapmak, dinlenmek, nefes egzersizleri uygulamak, klasik müzik dinlemek, ılık duş almak gibi sizi rahatlatacak ve panik olmanızı engelleyecek aktiviteleri uygulayabilirsiniz. Birinci evrenin sonunda rahim ağzına yapılan baskı artar ve bebeğinizin içerisinde bulunduğu su kasesi patlar. su gelmesi olarak bilinen bu durumda ikinci evrenin yaklaştığını ve doktor kontrolüne girmeniz gerektiğini bilmelisiniz.

Birinci evre başladığında, genişleyen rahim ağzı sayesinde doktorlar bebeğinizin kalp atışını dinleyecek ve her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edecektir. Rahim ağzı tamamen açıldığında ikinci evre başlar ve sancılar en üst seviyeye ulaşır. Düzenli aralıklarla gelen doğum sancılarını refleks olarak ıkınma hareketleri takip edecektir. Sancıların süresi anneden anneye değişebilmekle birlikte 3-4 dakikada bir birkaç saniye süren sancılarla karşılaşabilirsiniz. Ikınma hareketinin olması hem bebeğin sağlığı hem de doğum sürecinin işleyişi açısından önemlidir. Doktorunuzun ve hemşirelerin ilk amacı, bebeğinizin sağlığı ve doğum sürecinin olabildiğince pratik ve hızlı işlemesini sağlamaktır. Bu noktada onlara güvenerek yönergelerini takip etmelisiniz.

Güçlü ıkınmalar ile bebeğiniz kanallardan geçtiğinde normal doğumun ikinci evresi tamamlanarak üçüncü evresi başlar. Bu evrede artık sancılı süreci atlatarak rahatlama hissedebilir ve bebeğinizi kucağınıza alarak duygusal değişimler yaşayabilirsiniz. Sonuçta doğum tamamen mucizevi ve eşsiz bir süreç, bebeğinizi ilk defa kollarınıza aldığınızda hissettiğiniz duygular da eşsiz olacaktır. Bebeğinizle aranızdaki bağ daha da artarken aslında doğum süreci devam etmektedir. Bu evrede dikkatiniz ve odağınız bebeğinizde olsa da aslında plasenta hala karnınızdadır. Plasenta rahim ağzında gözüküyorsa rahim bölgesine masaj yapılarak dışarı çıkmasına yardım edilir ve bazı durumlarda tekrar küçük güçte ıkınmanız gerekebilir. Plasenta vücuttan ayrıldığında doktorunuz rahim ağzını ve vajinal bölgeyi son kez kontrol eder. Öte yandan olası hasarlarda müdahale eder ve bölgeyi temizler. Devam eden bir kanama yoksa ve ihtiyaç duyulan bölgelere atılan dikişler tamamlanmışsa normal doğumun son evresi de tamamlanmış olur.

Hangi Durumlarda Normal Doğum Tercih Edilmez?

Doğum öncesi ve sırasında yaşanabilecek bazı durumlarda normal doğum mümkün olmayabiliyor. Bebeğin rahimde ters durması, bebeğin yanlış pozisyonlarda olması, bebeğin kesesindeki suyun azalması, annenin pelvis kemiklerinin doğumu yapamayacak kadar dar yapıda olması, üçüz doğumlar, ikiz gebeliklerde pozisyon duruşlarındaki imkansızlıklar, plasentanın olması gerekenden daha erken ayrılması gibi durumlarda normal doğum tercih edilmemelidir


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İçerik Güncelleme Tarihi : 07.04.2023